14 Şubat sevgililer gününe az bi zaman kaldı. Böyle sikko günlerden
en fazla muzdarip olanlar malumunuz olduğu üzre erkeklerdir. Tüketim
bilinciyle büyütülmediğimiz ve onu alayım, şunu alayım şunuda alayım
derken hayatımızı vitrin camlarına bakarken geçirmediğimizden bu günlere
pek önem vermiyoruz. Vermiyoruz da yanlış mı yapıyoruz, tabi ki hayır.
Düşünebiliyor musunuz, sevgilinizle özel gün dediğiniz şeyi, dünyada
sizinle birlikte en azından 3 milyar insan kutluyor. Hediyeler alınıyor,
kredi kartları kullanılıyor, para döngüsü sağlanıyor, dünyayı yöneten
servet sahipleri daha da zengin oluyor. Neden peki?
Sevgilim dediğiniz beyin yoksunu, materyalist fahişenin anlık ego
tatminini sağlamak için kafamızı sikmesini önlemenin tek yolu bu da o
yüzden.
Zaten şu dünyada anlayamadığım konulardan biri de en iyi şairlere bakın, erkektirler, romantizmle özdeşleşen kişilere bakın erkektirler fakat günümüzde romantizmin balını kaymağını yiyense hep kadınlar. hiç bir kadın tarafından size sürpriz doğum günü partisi yapıldı mı? Hiç biri size şiir okudu mu gözlerinizin içine bakarak? Hiç kasmadan, sokağın ortasında dudaklarınıza yapışık öpücüklere boğdu mu? Tabi ki hayır! Çünkü bunları yapan bizleriz… Yine de yaranılmayan, beğenilmeyen, burun kıvrılanda bizleriz…
Bu duruma dur demenin bir yolu var. O da bu günleri gerçekten umursamamak, hiç bir şekilde hediye almamak, kimseye sürpriz yapmama, aynı rutinde hayata devam etmek. Bize medya ve kadınlar aracılığıyla dayatılan bu “Özel Günler” zırvasını hayatımızdan atmanın tek yolu budur…
Size romantik olmayın demiyorum sevgili okuyucularım, hobi olarak yine olun fakat materyalist fahişeler için hayatınızı zindan etmeyin. Aldığınız hediyenin taksidi bitmeden ayrılıyorsunuz zaten, bi şey alma amına koyyim!
Bu arada kısa bir bilgi. Şu anda dünya para piyasasının %40 ını
elinde bulunduran insanları daha zengin etmek istiyorsan, mazluma atılan
bir kurşuna, herhangi bi ülkede çıkan iç karışıklığa destek olmak
istiyorsan, bu tüketim çılgınlığına sen de katıl…
Seni gerçekten seven bi insana, bi gülüşün yeter unutma.